Anlaşmalı boşanmada nafaka talebinden açıkca feragat edilmezse daha sonra nafaka istenebilir mi?

ANLAŞMALI BOŞANMADA NAFAKA TALEBİNDEN AÇIKÇA FERAGAT EDİLMEMİŞSE, DAHA SONRA NAFAKA İSTENEBİLİR Mİ?

Anlaşmalı boşanmada nafaka talebinden açıkça feragat edilmemişse, daha sonra nafaka istenip istenemeyeceği hususunda kaynaklarda farklı yaklaşımlar bulunmaktadır.

Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Talebinden Açıkça Feragat Edilmemişse Sonradan Nafaka İstenmesi Durumu

Nafaka Talebinin Genellikle Reddedileceğine Dair Görüşler

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca gerçekleştirilen anlaşmalı boşanmada, boşanmanın mali sonuçları konusunda tarafların anlaşmış olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Bu çerçevede, anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra boşanmanın mali sonuçları hakkında yeniden istekte bulunulmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2019/3351 K. 2019/6398 T. 21.05.2019). Bu görüşe göre, anlaşmalı boşanmanın bir sonucu olarak, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının sonradan talep edilmesinin mümkün bulunmamaktadır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2015/4906 K. 2015/9511 T. 07.05.2015).

Hukuk Genel Kurulu’nun çoğunluğunca benimsenen bir yaklaşıma göre, tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirmeleri ve nafaka isteğinden genel olarak feragat etmeleri durumunda, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından söz edilmemiş olsa dahi bu beyanın kendisini bağlayacağı kabul edilmiştir. Bu doğrultuda, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olduğu, eş için boşanma yüzünden yoksulluğa düşüldüğü gerekçesiyle yoksulluk nafakası istenemeyeceği belirtilmiştir.

Bazı kararlarda ise, anlaşmalı boşanma protokolünde veya duruşmadaki beyanlarda tarafların birbirlerinden nafaka talep etmeyeceklerini açıkça bildirmeleri ve bu hususun mahkemece hüküm altına alınması halinde, yeniden anlaşma dışında nafaka talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, hüküm fıkrasında yer alan “tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına” şeklindeki ifadenin “boşanmanın fer’i hükümlerini” içerdiği ve dolayısıyla yoksulluk nafakası talebini de kapsadığı kabul edilmiştir.

Nafaka Talebinin Mümkün Olabileceğine Dair Görüş

Yukarıdaki yaklaşımlardan farklı olarak, belirli koşullar altında sonradan yoksulluk nafakası talep edilmesinin mümkün olabileceğine dair bir görüş de mevcuttur. Bir mahkeme kararında, anlaşmalı boşanma protokolünün incelenmesinde; yoksulluk nafakası ile ilgili açık bir kararlaştırma bulunmadığı ve davacının bu hususta açıkça bir feragatinin de olmadığı anlaşılırsa, boşanma kararı ile yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasının, yeniden dava açılma imkanını ortadan kaldırmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde, nafaka davasını her zaman açabileceği ifade edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’ndaki tartışmalarda da, anlaşmalı boşanma davalarında tarafların nafaka konusunda anlaştıkları ve artık davacının nafaka istemesinin mümkün olmadığı yönündeki görüşün çoğunluk tarafından benimsenmediği kaydedilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2012/1626 K. 2013/813 T. 12.06.2013). Bu durum, anlaşmalı boşanmada nafaka konusunda mutlak ve her koşulda geçerli bir anlaşmanın olmamasının, sonradan talep imkanını tamamen kapatmadığına yönelik bir yorumun da olabileceğini göstermektedir.

Yazar: Avukat İlbars Dorukhan VAROL

Kategori: